CHP 38. Olağan Kurultayı… Örsan Öymen: “Sol hayır işi değildir. Sol düzeni değiştirmektir ve laiklik ilkesi yönetim tarafından ihmal edilmiştir”
Haber: TAMER ARDA ERŞİN – GÜLARA SUBAŞI/ Kamera: ÜNAL AYDIN – MEHMET MEHMETLİOĞLU – ONUR BİNGÖL/ Fotoğraflar: TÜMAY BERKİN
CHP Kongre Onur Üyesi Örsan Kunter Öymen, “Genel Başkan solun hayırseverlik olduğunu düşünüyor. Sol hayırseverlik değil. Sol düzeni değiştirmekle ilgili ve laiklik ilkesi yönetim tarafından ihmal edildi. AKP dindar bir devlet kuruyor” dedi. biz buna karşı çıkamayız, kabul etmiyoruz.”
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı “İkinci yüzyılda demokrasi ve birlik kurultayı” sloganıyla Ankara’da düzenlendi Spor salonunda toplandı. CHP Kongre Onur Üyesi Örsan Kunter Öymen
“GEÇMİŞİ DE ÖRNEK ALMAK GEREKİYOR: Burada gerçekleri olduğu gibi sunmamız gerekiyor. Doğru tanıyı koymamız gerekiyor. Sayın Genel Başkanımız ‘sırtından bıçaklandığını’ söyledi. 13 yıldır yapılan tüm seçimler kaybedildi. 12 seçim kaybedildi. Hepsinde sırtından bıçaklandı. Mümkün mü? Dünyada hangi ülkede 13 yılda 12 seçimin kaybedildiği görüldü? Tüm seçimlerin kaybedilmesine rağmen hâlâ Başkanlık koltuğunda oturması nasıl açıklanabilir?
İDDİAMIZI ARTIRMAMIZ GEREKİYOR: CHP’nin oyu yüzde 22-26 arasında kaldı. Önceki yönetimde de aynı sorun vardı, şimdi de aynı sorunu yaşıyoruz. Yüzde 48 değerli bir oy ama daha önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayların toplam oyu da yüzde 48’di. Geçmişi de örnek almamız gerekiyor. 1989 yılında Profesör Doktor Erdal İnönü’nün Genel Başkan olduğu dönemde SHP, belediye seçimlerinde Türkiye’de birinci parti oldu. Bunu örnek almamız lazım. 2019 seçimlerini kazanmak göreceli bir başarı olabilir ama bunu bir zafer olarak ilan edemeyiz. Talebimizi yükseltmemiz gerekiyor.
BİR SONRAKİ SEÇİMDE NELER DEĞİŞECEK VE BİZ KAZANACAĞIZ, ŞUNLARI DÜŞÜNMEMİZ GEREKİYOR: 14. yılda ne olursa olsun, ne değişecekse, bir sonraki seçimi biz kazanacağız. Bunları düşünmemiz lazım. Sayın Genel Başkanımızın elbette büyük emeği var ama kendisine teşekkür ediyoruz. Kendisiyle kişisel olarak bir sorunumuz yok ama burada gerçekçi politikalar izlememiz ve gerçek bir değişim yaratmamız gerekiyor. Bu değişimin de gerçek olması gerekiyor. Bu seçimlerin kaybedilmesinin birçok nedeni var. Elbette AKP’nin baskısı da bu sebeplerden biri. Ancak parti içinde demokrasinin olmayışı ve kararların oligarşik bir yapı tarafından alınması, birçok lojistik, stratejik ve ideolojik hatanın oluşmasına neden oldu. Oyları yüzde 2-3’ü geçmeyen partilere 39 milletvekili hediye ettik; Mümkün mü?
MERKEZ KURULUŞUN SÖZCÜSÜ DEĞİL, MERKEZ KURULUŞUN SÖZCÜSÜ OLMALIDIR: Şimdi AKP’nin diktatörlük rejimini güçlendirmek için Anayasa değişikliği gündeme geldiğinde bu milletvekilleri AKP ile işbirliği yaparsa bunun sorumlusu kim olacak? Üyeleri parti içi demokrasi sürecine dahil etmemiz gerekiyor. Örgütü korumamız lazım. Karargâh örgütün lideri değildir, karargâh örgütün sözcüsü olmak zorundadır. Kritik kararlarda ilçe ve illerle istişarede bulunmamız gerekiyor. Üyeleri aktif hale getirmemiz gerekiyor. Bu ancak parti içi eğitimle gerçekleşebilir. Bu da partinin organlarının çalışmasıyla olabilir. Yüzde 5’lik genel merkez kotası dışında ön seçimle yapılabilir. Birden fazla adayın imzalanması mümkün olabilir. Engelleme listesi imkansız hale getirilip boş liste tek seçenek haline getirilmeli veya herkesin aday olabilmesi için boş listeyle seçim yapılması kolaylaştırılmalıdır. Mahalle kongrelerinin gerçek kongre formatında yapılması gerekiyor.
BAŞKAN SOLUN FELSEFE, SOLUN DÜZENİ DEĞİŞTİRECEK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR: Üst üste iki genel seçimi kaybeden birinin bir daha başkan adayı olmaması gerekiyor. Başkan az önce tüzük kongresinde nelerin değişeceğini açıkladı; Önemli şeyler var, onları reddetmiyoruz. Ancak ön seçim dışında bunlarla ilgili hiçbir şey duyamadık. Çarşaf listesi meselesi, parti içi eğitim, mahalle kongrelerinin demokratikleşmesi meselesi çünkü mahalle kongreleri tüm üyelerin oy kullanabileceği tek kongredir. Sayın Başkan, fark yaratanların ‘sağda, solda ne olduğunu’ bilmediklerini söyledi. Kimi kastettiğini bilmiyordum. Bizi kastediyorsa Sayın Başkana solun ne olduğunu açıklayabilirim.
Sayın Genel Başkanın söyledikleri doğru değil, parti sağa kaydı. Sol ekonomi politikaları, özelleştirme sorunları, vergi politikaları, sendikalarla ilişkiler, eğitim, sağlık sorunları… Başkan solun hayırseverlikle ilgili olduğunu düşünüyor. Sol hayırseverlik değildir. Sol düzeni değiştirmeye yöneliktir ve laiklik ilkesi yönetim tarafından ihmal edilmiştir. AKP din devleti kuruyor, buna karşı çıkamayız. Bunu kabul etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik bir sosyal hukuk devletidir. Nazım Hikmet’in dediği gibi ‘Güzel günlerimiz henüz görmediğimiz günlerdir.’ Bizim aşkımız Cumhuriyet Halk Partisi ve Türkiye Cumhuriyeti’dir ve sevgili Kazım Koyuncu’nun dediği gibi ‘aşk güzel bir şeydir ve ben daha yeni başlıyorum.’